Nasıl bir insanım ve nasıl bir hayat istiyorum?
Ben güçlü ve sınırlarımı zorlamayı seven bir insanım. Kendi kendime yetebildiğim, hayatın meydan okumalarına kendi içsel gücümle karşı geldiğim ve sınırlarımı aşabildiğim bir hayat istiyorum.
Ben bu hayat amacımı gerçekleştirmek isterken karşıma ne çıkıyor? Özümle bağlantımı nerede kaybediyorum?
Ama yaşadıklarım her zaman kendi gücümle kolaylıkla üstesinden gelebileceğim şeyler olmayabiliyor. Kendimi tek başına başedebilme gücümle özdeşleştirdiğimde, karşılaştığım her şeyi ne olursa olsun sınırlarımı zorlayarak aşmak zorundaymışım gibi hissediyorum ve durup hayatın meydan okumalarını doğru yorumlayarak savaşmak ya da teslim olmak arasında bilinçli bir seçim yapıp, değiştiremeyeceğim gerçekleri ve kendi sınırlarımı kabul etmektense, inatla sonuna kadar savaşa devam etmeyi seçiyor, özümle bağlantımı kaybediyor ve kendimi ciddi bir çıkmaza sokabiliyorum.
Özümle bağlantımı kaybedince neler yaşıyorum?
- Kendimi kuyunun dibinde gibi hissediyorum, hiç çıkış yolum kalmadı
- Sanki kapkaranlık bir tünelin içindeyim ve hiç bir şekilde sonunda ışık göremiyorum
- Bütün sınırlarımın sonuna geldim
- Artık bütün silahlarımı bırakıp teslim olmam gereken noktada olduğumu hissediyor fakat bunu kendime itiraf edemiyorum
- Elimden gelen her şeyi yaptım ve bitti, kendimi tam bir çıkmazda hissediyorum
- Hiçbir şeye inancım kalmadı
Neyi değiştirmek istiyorum?
Ama ben artık varoluşun bana zorlukların içinde sunduğu dönüşüm potansiyelini dikkate almadan, yaşadığım bütün zorluklarla tek başıma, kendimi çıkmaza sokuncaya kadar inatla savaşmaktan yoruldum. Gerektiğinde kendimden büyük bir güce teslim olmaya ihtiyacım var.
Neye direndiğim için acı çekiyorum? ( Neyi kabul etmeye, neyi bırakmaya, neyle yüzleşmeye direniyorum?)
Bazen en büyük zaferin doğru zamanda teslim olmak olduğu, gücümün her şeye yetmeyeceği ve sınırlarımı inatla son noktaya kadar zorlamanın hiçbir faydası olmadığı gerçeğine direnmeyi bırakıyorum. Başıma gelenleri ancak (ilk anda hiçbir şekilde benim hayrıma bir yanı görünmese bile) “her şey benim için oluyor” bakış açısıyla yorumlayabilir, görünenin arkasındaki amacı açıkça idrak edemediğim zamanlarda bile bir şans verebilirsem, bütün sınırlarımı tüketip, kendimi çıkmaza sokmadan önce doğru zamanda savaşmaya devam etmek ya da teslim olmak kararı alabileceğimi anlıyorum. Bulunduğum durumun gerçeklerine ve almam gereken dersi almadan ters yöne gitmeye direndiğim sürece, dersin ağırlaşacağını ve kendimi daha zor durumlara sokacağımı kabul ediyorum.
Kestanenin özü bana nerede yardımcı olur? Kendi özümle nasıl bağlantı kurabilirim?
Kestanenin çiçek özü önce içinde bulunduğum durum her ne ise olduğu gibi kabul etmeme yardımcı oluyor. Hayatta ne yaparsam yapayım kişisel çabamın yetmeyeceği ve kayıtsız şartsız teslim olmam gereken zamanların olduğunu anlıyor ve kendimi içsel rehberliğime bırakıyorum. Gecenin en koyu anı nın şafağa en yakın olan anı olduğunu hatırlıyor ve sabahın mutlaka olacağına güvenmeyi seçiyorum.
Kendi özümle bağlantıda olduğumda içimdeki hangi potansiyeli ortaya çıkarabilirim?
- Ben sınırlarımı zorlar ve aşarım
- Diğerlerinden daha fazla acıya ve zorluğa dayanırım
- Gerektiğinde savaşır, gerektiğinde de savaşmanın anlamsızlığını, yararsızlığını farkeder ve teslim olmasını bilirim
- Ruhsal olarak gelişime açık bir insanım, yaşadıklarımın benim gelişmem ve dönüşmem için olduğunu bilirim
- Dönüşüme direnmem, izin veririm
- Kendimi bulma ve arınmayı çok derinden deneyimlerim