Nasıl bir insanım ve nasıl bir hayat istiyorum?
Ben dileklerimin ve hayallerimin gerçekleştiği bir hayat istiyorum.
Ben bu hayat amacımı gerçekleştirmek isterken karşıma ne çıkıyor? Özümle bağlantımı nerede kaybediyorum?
Ama ya hayallerim, arzularım ve dileklerim toplumda saygınlık gören, onay getiren hayaller olmayabiliyor ya da arzuladığım, dilediğim hayatla gerçek yaşamım arasında dağlar kadar fark olabiliyor. “Dilediğim” ile “gerçekte yaşadığım hayat” arasındaki fark arttıkça varoluşsal bir korkuya kapılıyorum. Ya “benim dilediğimde bir yanlışlık var” deyip, böyle hayaller kurduğum için kendime isyan ederek, bundan sonraki içsel arzularıma bloke koyuyorum ve özümle bağlantımı koparıyorum ya da “hayatın bana getirdikleri yanlış ve adaletsiz” deyip, kaderime isyan ediyor ve kader karşısında tamamen çaresiz hissedip kenara çekilerek, gücümü ve hayatımın sorumluluğunu kendi elimle dışarıya teslim ediyorum.
Özümle bağlantımı kaybedince neler yaşıyorum?
- Hayatın çok acımasız ve adaletsiz olduğuna inanıyorum
- Hiçbir şey istediğim gibi olmadı, hiçbir hayalim gerçekleşmedi
- Ben ne yapabilirimki, nereye gitsem eziliyorum, her yerde haksızlığa uğruyorum
- Kendimi kurban gibi hissediyorum, kadere karşı ne yapabilirimki
- Tabiki dışarıdakiler suçlu, küçükken sobada elimi yaktığımda soba, kafamı duvara vurup acıttığımda da kapı suçluydu
- Kendimi yaşadıklarım karşısında çok çaresiz ve aciz hissediyorum
- Hakkım olan hiçbir şey bana verilmedi
- Her şeye isyan etmek istiyorum
- Kendime sürekli “neden ben, bunu hakedecek ne yaptım” diye soruyorum
- Bana yapılan bir yanlışlığı unutamam, affedemem ve kin tutarım
- Kavga etmek bana göre değil, öfkemi içime atarım
- Öfkemi o kadar çok yuttumki artık hayata küstüm
- Öfkemi, ona neden olan kişilerle yüzleşip hesaplaşmaktansa arada laf sokarak yansıtırım
- Hayatımdan da kendimden de memnun değilim
- Memnuniyetsizliğimi ya çok şüpheci ve eleştirel ya da çok savunmacı tepkiler vererek dışarıya yansıtıyorum
- Hayatın acımasız ve adaletsiz olduğundan kuşkum yok, bunu yanımdaki iyimserleri bile yıldıracak kadar tekrarlarım
- Bilinçsiz de olsa diğerlerinin moralini de aşağı çekmeye çalışıyorum
- Kader karşısında elim kolum bağlı, kendim için yapabileceğim bir şey yok
- Romatizma gibi otoimmün rahatsızlıklarım var
Neyi değiştirmek istiyorum?
Ama ben artık akıp giden hayatımı sürekli çaresiz ve eli kolu bağlı izleyip, pasif bir şekilde şikayet etmekten ve kendim için bir şey yapamamaktan yoruldum.
Neye direndiğim için acı cekiyorum? Huzur bulabilmek için neyi kabul etmeye, neyi bırakmaya, neyle yüzleşmeye direnmeyi bırakmam gerekiyor?
Hayatımın sorumluluğunu almaya ve kendi gemimin kaptan koltuğuna geçmeye direnmeyi bırakıyorum. Başıma gelenleri seçme şansım olmayabilir ama onlarla ne yapacağım benim elimde ve duygularımdan, davranışlarımdan, tepkilerimden, seçimlerimin sonuçlarından başkalarını sorumlu tutarak kendimi ne kadar aciz ve güçsüz bıraktığımı, gemimin yanlış yöne gidişini kenarda oturup kahrederek izlerken, yapabileceğim ne kadar çok seyden kendi kendimi alıkoyduğumu görüyorum. Bu benim hayatım, benim sorumluluğum ve kaptan koltuğundan inmediğim sürece kendim için yapabileceğim bir şey mutlaka var. Başıma ne gelirse gelsin kenara çekilip kahrolarak kadere teslim olmayı değil, krizlerin içindeki potansiyeli görüp, ders alarak, öğrenerek, gelişerek fırsata çevirmeyi ve ne olursa olsun elimden geleni yapmayı seçiyorum.
Willow bana nerede yardımcı olur, kendi özümle nasıl bağlantı kurabilirim?
Willow’un özü kendimi kurban olarak görmeye devam etmek yerine harekete geçmeyi, sorumluluk almayı ve insiyatifimi kullanmayı seçebileceğimi anlamama yardımcı oluyor. Yaşadığım her şeyi sevgiyle kabul ederek kendi özümle yeniden bağlantı kuruyorum ve içime dönerek dileklerimi, hayallerimi ve şu anki hayatımı yeniden gözden geçiriyorum. Neyin ne sebeple yaşandığını, hangi etkinin hangi tepkiye yol açtığını ve yaşadıklarımın sorumluluğunu üstlenmediğimde bana neye malolduğunu tarafsız bir şekilde görmeye ve idrak etmeye niyet ediyorum. Kendi gemimin kaptan koltuğunda yerimi alıyorum, rotamı neyin olmadığına değil içimden gelen arzularıma, dileklerime, hayallerime ve bunları gerçekleştirebilmek için ne yapabileceğime çeviriyorum ve içimdeki potansiyeli hatırlıyorum.
Kendi özümle bağlantıda olduğumda içimdeki hangi potansiyeli ortaya çıkarabilirim?
- Hayatımın, duygu ve davranışlarımın sorumluluğunu alıyorum, istediğim hayatı yaşayabilmek için elimden gelenin en iyisini yapmayı seçiyorum
- Kendi gücümün ve kudretimin farkındayım
- Dışarıdaki her şeyin benim içsel yansımam olduğunu ve ne ekersem onu biçeceğimi biliyorum, yaşamak istediklerimi ekmeyi seçiyorum
- Yaşadıklarımı „bu olayın/kişinin bana vermek istediği mesaj ne olabilir, bundan çıkarmam gereken ders, öğrenmem gereken şey nedir“ sorusuyla değerlendirir, kişisel almadan, kişiye ya da olaya takılı kalmadan, bunu kendim için bir fırsata çevirmeye odaklanırım
- Kararlarımı kendim alırım, sonuçlarını kendim değerlendiririm, ummadığım şeyleri yaşadığımda bunu bir dahaki sefere neyi farklı yapmam gerektiğini öğrenmek için bir fırsat olarak görürüm
- İyi ya da kötü, yaşadığım her şeyde kendi payımı görürüm, sevgiyle kabul eder ve dönüştürürüm
- Geri çekilip uzaktan şikayet etmem, yapabileceğim neyse onu yaparım, değiştirmem gereken onu değiştirir, bırakmam gereken neyse onu bırakır, yenilemem gereken neyse onu yenilerim
- Duygularımın sorumluluğunu alırım. Biri bana kendimi kötü hissettirdiğinde, öfkelendirdiğinde, canımı acıttığında bunun onunla ilgili değil benimle ilgili olduğunu bilirim ve içime dönüp nerede, neye dokunduğunu hissederek, kendimle yüzleşerek, kendimde ya da davranışımda gerekli değişikliği yaparak devam ederim.