Bu nasıl güzel bir heyecaaaannn : ) Bu site neredeyse 4 yıllık bir hayalin gerçekleşmesi demek benim için, kararsızlık ve güvensizlik alanından çıkmak, cesaret, yeni bir alana adım atmak ve o yüzden çok değerli ve çok özel.
Analiz etmeye bayılan analitik bir zihnim ve anlama ihtiyacım var. Sevgili Doğan Cüceloğlu Derviş´in aklı kitabında derki “Anlamanın olduğu yerde öfke, öfkenin olduğu yerde anlama yoktur” . Benim de öfkemi yenebilmem ve yargıdan çıkabilmem için soru sormaya ve hem kendimi hem de diğerlerini anlamaya ihtiyacım vardı.
Her çiçegin içeriğinde bulabileceginiz aşağıdaki sorular Mechthild Scheffer´in “Bachblüten als Wegbegleiter” adlı kitabından esinlenip kendimce eklemeler yaparak hazırladığım sorular:
- Nasıl bir insanım ve nasıl bir hayat istiyorum?
- Ben bu hayat amacımı gerçekleştirmek isterken karşıma ne çıkıyor? Özümle bağlantımı nerede kaybediyorum?
- Özümle bağlantımı kaybedince neler yaşıyorum?
- Neyi değiştirmek istiyorum?
- Neye direndiğim için acı cekiyorum? ( Neyi kabul etmeye, neyi bırakmaya, neyle yüzleşmeye direniyorum?)
- Kendi özümle nasıl bağlantı kurabilirim?
- Kendi özümle bağlantıda olduğumda içimdeki hangi potansiyeli ortaya çıkarabilirim?
Her bir çiçek bir konuyu, duygusu, durumu ele alıyor. Ilk başta daha cok „Özümle bağlantımı kaybedince neler yaşıyorum?” sorusunun altındaki negatif durumlarda kendimizi bulsak da sonra geri dönüp “ya ben aslında ne istiyordum, nerede ne oldu da bağlantı kopup su anki negatif duruma çekildim?” diye başa dönerek duruma baska bir açıdan bakabilir ve nerede takılıp kaldıgımızı, bu negatif durumdan çıkmamızı engelleyen direncimizi yeniden gözden gecirebiliriz.
Ve bunlari aynı zamanda diğerlerini anlamak için de uygulayabiliriz. Bu sorulari sürekli herkesi eleştiren şefimi (Beech), kendini kurban gören arkadasımı (Willow), konsantre olamayan oglumu (Chestnut bud) anlamak için kullanıp sonra da odağımı bütün bu negatif hallerinin altındaki potansiyellerine çevirebilirim.
Anlayabildiğimiz zaman öfkemiz geçiyor, bakış açımız, düsüncelerimiz değisiyor ve düsünceler değisince potansiyeli görme şansımız da, dürtüsel tepkiler verme yerine daha pozitif, daha yapıcı davranma olasılığımız da artıyor. Düşünsenize böylesi daha yasanılır olmaz mı ?
Dilerim bu sayfa okyanusun içinde bir damla olarak minicik de olsa buna hizmet etsin.
Sevgiler,
Havana